Polis Memuruna yönelik verilen disiplin cezası hakkında, Bölge İdare Mahkemesi tarafından önemli bir iptal kararı verilmiştir. Bu karar, özellikle kolluk personeline yönelik disiplin işlemlerinde idarenin takdir yetkisinin sınırları ve ölçülülük ilkesinin önemi açısından emsal teşkil etmektedir.

         Polis Memuru, görev yaptığı ildeki hizmet süresini tamamladıktan sonra, çalıştığı kuruma ait binanın önünden bir fotoğraf paylaşmış ve görev süresince yaşadığı bazı sıkıntıları ima eden ifadeler kullanmıştır. Paylaşım, doğrudan bir hakaret veya tehdit içermemekle birlikte, idare tarafından “amir veya üstleri küçük düşürücü nitelikte” değerlendirilmiş; bu doğrultuda polis memuruna:

  • 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında KHK’nin 8/5-(ç)-8 maddesi kapsamında

  • 24 ay uzun süreli durdurma cezası verilmiş,

  • Ayrıca 5 ceza puanı özlük dosyasına işlenmiştir.

       İptal davası, ilk derece mahkemesince reddedilmiş, ancak Bölge İdare Mahkemesi yapılan istinaf başvurusunu kabul ederek disiplin cezasının hukuka aykırı olduğu sonucuna varmıştır.

İdare Hukuku Açısından Değerlendirme

       Disiplin işlemleri, kamu düzeninin korunması açısından önemli olmakla birlikte, idarenin keyfî değil, hukuk içinde hareket etmesi zorunludur. Bu olayda öne çıkan temel idare hukuku ilkeleri şunlardır:

1. Tipiklik İlkesi
Bir davranışa disiplin cezası verilebilmesi için, söz konusu fiilin ilgili mevzuatta açık ve net biçimde tanımlanmış olması gerekir. Somut olayda, polis memurunun paylaşımı doğrudan amir veya üstlerini aşağılamamış, yalnızca hizmet süresince yapılan işlemler, personelin yaşadıkları veya üstleriyle arasında yaşananlarla ilgili doğrudan bile olmayan yani dolaylı eleştiriler içermiştir. Bu nedenle “küçümseme” polis memuruna verilen disiplin cezasıyla ilgili suç tipine uymamaktadır.

2. Orantılılık İlkesi
Ceza, işlenen fiille ölçülü olmalıdır. Mahkeme, söz konusu paylaşımın 24 ay gibi ağır bir ceza ile ilişkilendirilmesini orantısız bulmuştur.

3. Takdir Yetkisinin Sınırları
İdare, disiplin cezası verirken sahip olduğu takdir yetkisini mutlak şekilde kullanamaz. Bu yetki, hukuka, nesnelliğe, adalete ve hakkaniyete uygun biçimde kullanılmalıdır. Aksi durumda verilen ceza, iptal edilebilir nitelik kazanır.

Bölge İdare Mahkemesi Kararı

       Mahkeme kararında özellikle şu hususlar vurgulanmıştır: “Bu durumda, somut olayda davacının sübut bulan eyleminin karşılığı olan “Hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak” disiplin suçunun gerektirdiği başka bir disiplin cezası ile tecziyesi gerekirken, bu fiilinin “disiplin cezası uygulanması ile ilgili takdir hakkının ölçülü, adaletli ve hakkaniyetli bir şekilde kullanılması” ilkesine aykırı olarak “Amir veya üstlerini söz, yazı, tutum veya davranışlarıyla küçümsemek” disiplin suçu kapsamında değerlendirilmesi suretiyle 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun’un 8/5-(ç)-8 maddesi uyarınca yirmi dört ay uzun süreli durdurma cezası ile tecziyesine ve 5 ceza puanının özlük dosyasına işlenmesine dair dava konusu işlemde hukuka uygunluk, davanın reddi yolunda verilen istinafa konu kararda ise hukuki isabet görülmemiştir. Davacının disiplin soruşturması sonucu sübuta eren fiilinin karşılığı olan disiplin cezası ile tecziyesi hususunda yeniden işlem tesisine ise engel bulunmamaktadır.”

       Davacının sübut bulan eyleminin karşılığı olan ‘Hizmet dışında resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak’ disiplin suçunun gerektirdiği başka bir disiplin cezası ile tecziyesi gerekirken; bu fiilinin, ‘amir veya üstlerini söz, yazı, tutum veya davranışlarıyla küçümsemek’ kapsamında değerlendirilerek daha ağır bir ceza verilmesi, takdir yetkisinin ölçülü, adaletli ve hakkaniyetli kullanılmadığını göstermektedir.

Bu bağlamda mahkeme;
* Disiplin suçunun yanlış nitelendirildiğini,
* Verilen cezanın eylemin niteliğiyle orantısız olduğunu,
* İdarenin takdir yetkisini keyfi biçimde kullandığını,
* Bu nedenle disiplin cezasının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir.

Karslıoğlu Hukuk Olarak Yanınızdayız

       Bu karar, özellikle sosyal medya paylaşımları nedeniyle disiplin soruşturması geçiren kamu görevlileri için önemli bir örnektir. Keyfi değerlendirmelere dayanan cezalandırmalara karşı, hukuki yollarla savunma yapılabileceğini ve yargının bu tür durumlarda koruyucu bir işlev üstlendiğini göstermektedir.

       Karslıoğlu Hukuk Bürosu olarak kamu görevlilerine yönelik disiplin işlemlerinde, hukuki hak ve güvencelerin korunması için mücadelemizi sürdürmekteyiz. Eğer siz de benzer bir sürece maruz kaldıysanız, profesyonel destek almak üzere bizimle iletişime geçebilirsiniz.

polis memuru disiplin cezası, polis memuruna verilen 24 ay uzun süreli durdurma cezasının iptali, iptal davası, idare hukuku avukatı, ankara idare hukuku avukatı, polis davalarına bakan avukat, polis mevzuat, disiplin mevzuatı, disiplin davaları, polis memuruna verilen disiplin cezasının iptali davası, disiplin cezası iptali, disiplin cezası emsal karar, memura verilen disiplin cezasının iptali, disiplin cezasının iptali davası, memura disiplin cezası, memurun disiplin cezasının iptali, memur disiplin cezaları, memur davalarına bakan avukat, kıdem tenzili, kıdem tenzili iptal davası, kıdem tenzili cezası iptali, derece kademe durdurma cezasının iptali

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir